Currently Empty: ₺0.00
Genel
Okullar için Yapay Zeka Yaklaşım Önerileri II: Öğretmenin Mesleki Gelişimi

Bir önceki yazıda, eğitim sistemimizin yapay zeka çağına adapte olması yolunda okulların yapay zeka politikasını ve kılavuzlarını belirlemelerinin öneminden bahsetmiştim. Önemli bulduğum bir diğer adım ise öğretmen eğitimleri. Bu yazıdada öğretmen yetkinlik modellerinin yapay zeka gelişmeleri ışığında yeniden gözden geçirilmesinin anlamlı olacağını yazmıştım.
Kısa zaman önce buna hizmet eden yeni gelişmeler karşımıza çıkmaya başladı. Unesco’dan Fengchun Miao taslak bir versiyon olarak aşağıdaki yetkinlik çerçevesini paylaştı. Fengchun Miao, 6 farklı açıdan yapay zeka yetkinliğini incelemiş, ve her biri için de Bloom Taksonomisine uygun şekilde; anlama, uygulama ve yaratma seviyelerinde ne anlama gelebileceğini örneklendirmiş.
Öğretmenler için 6 yapay zeka yetkinlik alanı:
- Yapay Zeka ve Eğitime Bakış Açısı
- Yapay Zeka Etiği
- Algoritma ve Veri
- Uygulama Becerileri
- Yapay Zeka Pedagojisi
- Mesleki Gelişim
Çerçevedeki ilk yetkinlik alanı olan “yapay zeka ve eğitime bakış açısı (Mindset on AI and education)” noktasını biraz açalım. Bu yetkinlik, diğerleri için de sağlam bir zemin oluşturması açısından önemli bir başlangıç noktası olabilir.
Yapay zekaya bakış açımız, eğitimde “bir başka EdTech aracı” boyutunun çok ötesinde konumlanıyor, ve hatırlamak faydalı olabilir; üretken yapay zeka ChatGPT’den ibaret olmayan, bugüne kadar karşılaştığımız teknolojilerden daha farklı bir boyutta dönüştürücü bir etkiye sahip bir teknoloji. Sadece eğitim-öğretim süreçlerini değil; birçok sektörü, meslekleri, insanın üretimdeki rolünü etkileyen, hatta bazı büyük sorunlara çözümler bulmamıza yarayabilecek bir teknoloji. Dolayısıla da insan, yapay zeka ile uyumlu ve üretken bir iş birliği içinde olacak diyebiliriz. Bu durumda, geleceğe ve mesleklere hazırladığımız öğrencilerin bugünden edinmesi gereken beceriler neler olmalı? Bu bakış açısından baktığımızda, yukarıdaki çerçevedeki “bakış açısı” yetkinliğinin an açıklamasında gördüğümüz “eleştirel düşünme” hiç olmadığı kadar ön plana çıkıyor. Eğitimci yetkinliği çerçevesinden ise bu, eğitimcilerin yapay zeka ve eğitimdeki rolü hakkında eleştirel bir perspektif geliştirmesi gerektiği anlamına geliyor. Öğretmenler, başlangıç noktası olarak yapay zekanın eğitimdeki etkilerini, faydalarını ve dezavantajlarını vizyoner ve stratejik bir biçimde değerlendirebilmeli ve analiz edebilir seviyede olmalılar.
Peki bu temel yapay zeka bakış açısını nasıl sağlayabiliriz?
Mesleki gelişim, bir öğretmen hakkı. Bu konuda öğretmenin hizmet verdiği devlet veya özel kurumlara görevler düşüyor. Yukarıdaki çerçevede de görüyoruz; eğer okulda bir politika belirlenmişse, öğretmen halihazırda bu çerçevede desteklenmeli. Öte yandan realite şu ki, her kurum henüz bu alanda somut adımlar atmış değil. Bu durumda ise, öğretmenin proaktif olması ve kendi mesleki gelişiminin sorumluluğunu alarak, öğrenme ve gelişim fırsatları yaratması kritik hale geliyor. Kişisel görüşüm ise; şartlar ne olursa olsun, öğrenme sonsuzdur ve kişisel merakla doğru orantılı olarak daima sunulanın ötesine geçilebilir ve gerçekçi olduğu ölçüde gelişim fırsatları talep edilebilir.
Öğretmenler kurumlarından neler talep edebilir?
- Profesyonel gelişim fırsatı olarak yapay zekayı önceliklendirmek
- Müfredat çalışmalarında yapay zeka entegrasyonunu önceliklendirmek
- Yapay zeka çalışma grupları oluşturmak
- İyi örneklerin paylaşılmasını ve bunların cesaretlendirilmesini sağlamak
- Yararlı kaynak havuzları oluşturmak
Liste çoğabilir.
Bitirirken;
Yapay zeka çağına uyum sağlama konusunda eğitim sistemimizde iki temel adım önemli görünüyor: İlk olarak, okulların yapay zeka politikalarını belirlemesi ve rehberlerini oluşturması. İkinci olarak ise, yapay zeka gelişmeleri ışığında öğretmen yetkinlik çerçevelerinin güncellenmesi ve öğretmenlerin mesleki gelişimlerinin bu doğrultuda sürdürülmesi. Yukarıdaki taslak çerçevede gördüğümüz altı farklı yetkinlik alanı, öğretmenlere bu değişime ayak uydurmak için iyi bir kaynak gibi görünüyor. İlk adım ise, öğretmenlerin yapay zekanın eğitimdeki rolünü eleştirel bir şekilde düşünmeleri ve gelişim fırsatı sunulsun veya sunulmasın bu konuda merakla öğrenmeye devam etmeleri.
Son olarak, harika bir kurumiçi uygulama örneği olarak Robert Koleji’nin yapay zekayı öğrenciler ve öğretmenler olarak nasıl ele aldığını anlatan yazıya buradan göz atmanızı isterim. Dilerim ilham olsun ✨