21. yy. becerileri, eğitimciler olarak hepimizin gündeminde. Bu beceriler ve teknoloji ilişkisine değinmeden önce sormamız gereken, içinde yaşadığımız çağı öncekilerden daha farklı kılan şey ne oldu?

Buna verebileceğimiz en anlamlı yanıt, ileri teknolojik gelişmeler olur. Yapay zeka, otomasyon, nesnelerin interneti gibi ilerlemelerin damgasını vurduğu dördüncü sanayi devrimi iş dünyası, organizasyonlar ve bireyler üzerinde dönüştürücü bir etki oluşturdu. Bu değişim de elbette eğitim dünyasını yakından ilgilendiriyor.

Bu Devrim Hayatımıza Neler Getiriyor?

Eğitimciler olarak özellikle yapay zeka ve alt dalları olan makina öğrenmesi, derin öğrenme ve doğal dil işleme gibi alanlardaki gelişmeleri önemsememiz gerekiyor.

Bu teknolojiler sayesinde;

  • İnsansız araçlarla ulaşım sağlanabiliyor,
  • Bir yapay zeka yazılımı (AlphaGo), 2500 yıllık strateji oyunu Go’da bir profesyonel oyuncuyu yenebiliyor,
  • Ev asistanı robotlar, insanlarla iletişim kurabiliyor,
  • Bankalardaki yapay zeka uygulamaları hangi müşteriye kredi vermeleri gerektiğine karar verebiliyor,
  • Netflix, sevebileceğiniz dizi ve filmleri size önerebiliyor,
  • Google arama motoru tam olarak neyi aradığınızı tahmin edilebiliyor,
  • Kanser riski, yapay zeka sayesinde insan doktorlardan daha iyi tahmin edilebiliyor.

Bu listeyi uzatmak mümkün.

Öte yandan, bu teknolojiler bazı meslekleri yok ederken şu anda adını bile bilmediğimiz bazı meslekleri de hayatımıza sokmaya başlayacak. Aşağıdaki meslekleri hiç duymuş muydunuz?

  • Siber şehir analisti
  • Kripto dedektifi
  • Robot sistem tamircisi
  • Sürücüsüz araç mühendisi
  • Blockchain kalite mühendisi
  • Dron trafiği optimizasyoncusu
  • Kişisel IOT güvenlik tamircisi
  • Kişisel hafıza sorumlusu
  • Kuantum makine öğrenmesi analisti
  • İnsan-makine ilişkileri düzenleyicisi
  • Artırılmış gerçeklik seyahat oluşturucu
  • Uzay kaşifi
  • Robo-psikolog
  • Dijital terapist
  • E-spor etiği uygulayıcısı
  • Veri odaklı çevre tasarımcısı

Bu ve bunun gibi anlamakta zorlandığımız yeni iş kollarının yakın gelecekte iş dünyasına gireceği tahmin ediliyor. (Derleme: Şebnem Özdemir, PhD)

Peki Robotlar Neleri Yapamıyor (En Azından Şimdilik)?

İnsan’a dönersek, robotların henüz tam anlamıyla insansı becerilere sahip olmadığını söyleyebiliyoruz. Robotlar, duyguları insanlar kadar iyi anlayamıyor, dolayısıyla ikna edici konuşmalar yapamıyor. Pazarlık edemiyor. Kitleleri etkileyip liderlik etme ve onları etkileme gücüne sahip değiller. Takımlar oluşturup bilimsel buluşlar gerçekleştiremiyorlar. Bu ve buna benzer ileri düzey yaratıcılık veya empati gerektiren işleri yapamıyorlar. Gelecekte yapabilecekler mi, bilinmez. Dolayısıyla, insanlar olarak bizi “insan” yapan becerilerimizi her zamankinden daha da geliştirmemiz gereken bir çağdan geçiyoruz. Bu konuda da en büyük pay eğitim sistemine düşüyor.

Yuval Harari, yapay zekanın yükselişi karşısında insanlar olarak kendimizi güçlendirmemiz gerektiğini savunanların başında geliyor:

Eğer bir şeyler yapmazsak “Bugünün çocukları gelecekte bunun sonuçlarıyla yüzleşecek. Okulda öğrendiklerinin modası muhtemelen 40 veya 50 yaşlarına kadar geçmiş olacak. Eğer bir iş sahibi olmaya devam etmek, dünyayı anlamak ve kendilerine bir yer bulmak istiyorlarsa, insanlar kendilerini tekrar tekrar ve daha hızlı şekilde yeniden icat etmek durumunda.”

photo of girl laying left hand on white digital robot

Eğitimciler Olarak Odaklanmamız Gereken Beceri Setleri Neler?

Kendimizi ve öğrencilerimizi sürekli geliştirmemiz gereken bu çağda, bazı global raporlara baktığımızda odaklanmamız ve gelişim önceliği vermemiz gereken en önemli beceri setleri şöyle sıralanıyor:

  • İşbirliği
  • İletişim
  • Eleştirel Düşünme
  • Yaratıcılık
  • Liderlik
  • Karmaşık Problem Çözme
  • Duygusal Zeka
  • Esneklik ve Adaptasyon
  • Öğrenme Çevikliği

Bu becerileri ilk defa duyuyor değiliz. Elbette ki iletişim kurma becerisi veya liderlik yüzyıllardır insanı insan yapan önemli bir beceriydi. Öte yandan, bugünün koşulları, yarının karmaşıklığı ve tahmin edilemezliği göz önüne alındığında, bu becerilere her zamankinden daha çok ihtiyaç duyduğumuzu söyleyebiliriz. Bu yazıda özellikle üzerinde durmak istediğim beceriler ise, 4C (Creativity, Collaboration, Communication, Critical Thinking) olarak kısaltılan yaratıcılık, iş birliği, iletişim ve eleştirel düşünce.

Bu Becerileri Geliştirirken Teknolojiden Faydalanabilir Miyiz?

Teknoloji destekli ve deneyim-odaklı öğrenme ortamları tasarlayan biri olarak cevabım elbette ki evet. Bu yazının temel amacı da, öğrencilerinin 21. yy becerilerine odaklanan eğitimcilerin derslerine teknolojiyi nasıl entegre edeceklerine dair ip uçları sunmak. Nasıl’a gelmeden önce, 3 temel soruyu zihninizde yanıtlamanızı isteyeceğim:

1- Dış dünyadaki değişim ve dönüşümü düşündüğünüzde, yukarıda bahsettiğimiz 21. yy becerilerini müfredat veya derslerinizi planlarken odağınıza alıyor musunuz?

2- Cevabınız evet ise, bu becerilerin gelişiminde teknolojik alt yapı veya araçları geleneksel öğretim yollarına bir alternatif olarak görüyor musunuz?

3- Cevabınız evet ise, hayal ettiğiniz/planladığınız teknoloji entegrasyonu sayesinde, geleneksel yöntemlere kıyasla öğrencileriniz;

  • öğrenme sürecinde daha aktif rol oynuyor mu? (Engagement)
  • daha fazla ve daha derin öğreniyor mu? (Enhancement)
  • öğrenme süreci ile gerçek hayat arasında daha fazla bağlantı kurabiliyor mu? (Extension)

Tüm sorulara cevaplarınız evet ise, doğru yoldasınız demektir. Cevaplarınızın çoğu hayır ise, 21. yy’a uygun öğrenme deneyimleri tasarlama yolunda heyecan verici bir öğrenme eğrisi sizi bekliyor.

Nasıl: 3E ile Teknoloji Destekli Öğrenme Deneyimleri Yaratmak

Yukarıda 3. soruda yer alan 3E (Engagement, Enhancement, Extension), Triple E Framework içinde yer alan, eğitimcilere teknoloji entegrasyonunda yol gösterici muazzam bir kontrol listesi (SAMR veya Bloom’un Taksonomisi gibi önemli modellere de göz atabilirsiniz). Öğretmenler birçok dijital araç, aplikasyon, platform ve sistemle karşı karşıyayken karar verme süreçlerinde neyi hedefe koymaları gerektiğine dair doğru ip uçlarını sunuyor. 3E’yi akılda tutarak aşağıdaki ders planına göz atalım:

Image result for triple e framework

HyperDocs ile Dijital bir Öğrenme Yolculuğu

HyperDocs, Google dokümanlar aracılığıyla hazırlayabileceğiniz dijital ders oluşturma aracı. İlk bakışta, içinde bazı linklerin yer aldığı sıradan bir dijital çalışma kağıdı gibi görünebilir, ancak dikkatli planlama yapıldığında hem birçok önemli beceriyi (yaratıcılık, iş birliği, iletişim vb) geliştirmeye olanak sağlıyor, hem de 3E perspektifinden teknoloji kullanımını anlamlı ve doğru konumlamayı sağlıyor. Daha ayrıntılı kontrol listesi için buraya göz atabilirsiniz.

Bu örnek derste (50 States – Digital Road Trip), öğretmen öğrencilerin Amerika Birleşik Devletlerinin 50 eyaletinde dijital bir yolculuğa çıkmasını sağlıyor ve hedefi hem Amerika’nın farklı bölgeleri hakkında öğrencilerin bilgi sahibi olması hem de yaratıcılıklarını kullanarak seçtikleri yerle ilgili tanıtıcı bir video hazırlamaları.

Bu ders 3 bölümden oluşuyor:

1. Bölüm: Keşfet 

Öğrencinin hem konuya merakını uyandırıp, hem de farklı kaynaklardan bilgiler toplamasını sağladığımız bölüm. Kaynaklar ne kadar çeşitli olursa o kadar iyi. Bazıları video, bazıları sadece görsel, bazıları metin veya hatta şarkı olabilir. Böylece farklı öğrenme tercihlerine ve farklı duyulara uygun çeşitlilikte materyal sunmuş oluyoruz. Sağ kolonda ise öğrencinin incelediği her bir materyalle ilgili merakının ne yönde geliştiğine hizmet eden bazı sorulara yer veriyoruz.

2. Bölüm:  Planla 

Bu bölümde öğrencinin Amerika’da seçtiği yer ile ilgili hazırlamasını istediğimiz tanıtıcı video için rehberlik ettiğimiz kısımdayız. Önce, Google Haritalar üzerinde gitmek istediği yerleri işaretliyor (Bu da, dijital yetkinliklerin geliştirilmesi açısından önemli bir ek kazanım haline geliyor). Ardından da video hazırlık aşamasında öğrenciye sunduğumuz bazı yönlendirici notlar ve sorularla videolarını planlamalarını ve taslak hazırlamalarını sağlıyoruz. Bu kısım, bir ürün oluşturma aşamasındaki “planlama ve organize olma” becerisine de önemli bir katkı sağlıyor.

3. Bölüm: Yaratıcılığını Göster

Bu kısımda öğrenci video yaratım sürecine başlıyor. Kullanılan araç Adobe Spark. Öğrenci, videosunu oluşturduktan sonra Google Haritalar üzerinde videosuna link veriyor ve ürününü tüm dünya ile paylaşmış oluyor. Bu süreçte, yaratıcı ifade ve bir ürünü dijital platformlardan dünyaya sunarken kullandığımız iletişim becerileri öne çıkıyor. Öğrencilerin bazı çalışmalarını bu linkten görüntüleyebilirsiniz.

4C ve 3E’ye Geri Dönersek? 

Bu ders planında, öğretmen bazı eyaletlerle ilgili birkaç sözlü bilgi aktarıp veya birkaç video izletip ardından çoktan seçmeli bir test uygulayabilirdi. Öte yandan, bu ve bunun gibi dijital ders tasarımlarında aşağıdaki önemli soruları es geçmemiş oluyoruz. Yukarıdaki ders planını düşünerek aşağıdaki soruları nasıl cevaplardınız?

  • 4C – yaratıcılık, iletişim, iş birliği, eleştirel düşünce – becerilerinden en az birine yer verdik mi?
  • 3E – engagement, enhancement, extension – perspektifinden geleneksel yöntemlere kıyasla kullanılan teknoloji sizce hangi artı değerleri sağlıyor? Öğrencinin ilgi ve motivasyonunu artırıyor mu? Aktif öğrenen rolünde mi? Daha derin bir öğrenme şansı buluyor mu? Gerçek dünya becerileri kazanıyor mu? Öğrenme, sınıfın dışına taşıyor mu? 
  • Öğretmenler olarak rolümüz nasıl değişiyor? Tüm bilgiyi aktaran geleneksel “öğretmen” rolünden çıkıp rehber olan veya fasilite eden kişi rolüne geçiş sağlayabiliyor muyuz?

Özetle, 

İçinden geçtiğimiz zamanlar; değişim, değişime ayak uydurmak ve değişimi kucaklayabilmek anlamlarını barındıyor. Eğitimciler olarak değişimi anlamak ve rollerimizi ve tasarladığımız öğrenme ortamlarını buna uygun şekilde adapte etme ve dönüştürme sorumluluğuna sahibiz.

Dünya değişiyor, sınıflarınız da değişiyor mu?

HyperDocs İlgini Çektiyse; 

Hyperdocs ile ilgili daha detaylı bir sunum için buraya

Başka bir Hyperdocs ders örneği için buraya

Hyperdocs ders taslağı için buraya tıklayabilirsiniz.

Eğitimde Teknoloji Konusunda Daha da Fazla Derinleşmek İstersen;

21. yy becerilerini geliştirmeye yönelik, teknoloji destekli öğrenme ortamları tasarlamak istiyorsan ve tam da nereden başlayacağını bilmiyorsan, yakında Grow with Tech olarak başlatacağımız online kursa katılım sağlayabilirsin. Bunun için ilk gelişmelerden haberdar olmak istersen, buraya ismini ve e-mail adresini bırakman yeterli.